Geçmiş Etkinlikler
TÜRKİYE’DE FOLKLOR HAREKETLERİNİN GELİŞMESİ VE DİSİPLİN OLARAK ÜNİVERSİTEYE YERLEŞMESİ
Prof. Dr. Dursun Yıldırım, 15 Şubat 2019 tarihinde saat 11.00’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Kurul Odası’nda “Türkiye’de Folklor Hareketlerinin Gelişmesi Ve Disiplin Olarak Üniversiteye Yerleşmesi” başlıklı bir seminer verdi.
Prof. Dr. Abdulkadir Emeksiz konuşmasına âşıkların eskiden beri belirli sıfatlara sahip olduğunu belirterek başladı. Bu sıfatların şartlarını saz, söz ve seyahat olarak sıralayarak sazın isimlerinin zamana göre değiştiğini belirtti. Aşığın sözünün sıradan olmadığını söyleyerek toplumun sözcülüğünü yaptıklarını aynı zamanda dile getirilmeyenleri ifade ettiklerini belirtti. Tamamlayıcı unsurun ise fiziki ve kültürel coğrafyalarda sanatlarını geliştirmek, birbirleriyle rekabet etmek, sözlerinin ağırlığını korumak üzere gerçekleştirmiş oldukları seyahat olduğunu belirtti. Âşık Mürsel Sinan’ın, Âşık Zakir Tekgül’ün ve Âşık Bekir İhlasi Akbulut’un âşıklık geleneğinin güçlü isimlerinden olduklarının altını çizerek sözü âşıklara verdi.
Daha sonra sözü alan Âşık Bekir İhlasî Akbulut ise zincirbent divan örneği verdi. Şiirlerinin çoğunu seyahat ederken yazdığını belirten Âşık Bekir Akbulut kendi yazdığı şiirlerden örnekler verdi.
TÜRK KÜLTÜR TARİHİNİN HAZİNELERİ
SAZIYLA SÖZÜYLE SARICAKIZ
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi A5 Katip Çelebi Amfisi’nde 14 Mayıs 2018 tarihinde saat 15.30'da Âşık Sarıcakız’ın icrasıyla bir etkinlik düzenlenmiştir.
AYASOFYA: MABET VE ÖTESİ
Ayasofya Müzesi Müdürü Hayrullah Cengiz, 24.04.2017 tarihinde İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Amfi 5’te 14.45’te Ayasofya’yı ve tarihini anlattı.
İSTANBUL SEMİNERLERİ – 10
İstanbul Üniversitesi Türk Halkbilimi Uygulama ve Araştırma Merkezinin İstanbul Seminerleri kapsamında 10. Programı 25 Ekim 2017 tarihinde İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Genel Kurul Odasında gerçekleştirildi. Programın açılış konuşmalarını Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Samsakçı ve Türk Halkbilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdulkadir Emeksiz yaptı.
Meltem Deniz Doğan, “Bir Halk Yaratması olarak Futbol Tezahüratları: Beşiktaş Örneği ”adlı çalışmasını soru-cevap şeklinde hazırladığını belirtti. Doğan, çalışmanın taraftar, tezahürat ve halkbilimi olmak üzere 3 boyutta incelendiğine dikkat çekti. “Tezahürat metinlerinin şekilleri de halk yaratmalarına benziyor mu?” sorusunun ve bu sorulara aranılan cevapların orijinalliğini de bu çalışmayla ortaya çıkarmaya çalıştığını söyledi. Aynı zamanda taraftarın olduğu her yerde davulun olduğunu görebildiğimizi ve şiirlerin bunun yardımıyla tezahüratlara uyarlanmasında içselleştirmeyi de sağladığını belirtti. Bunlara ek olarak tezahüratların halkbilimiyle ve diğer bilimsel disiplinlerce olan bağlantısından folklorun mahiyetinin ne derece önemli olduğunun çalışmayla beraber ortaya çıkarılmaya çalışıldığının altını çizdi. Meltem Deniz Doğan konuşmasını Prof. Dr. Abdulkadir Emeksiz’e teşekkür ederek sonlandırdı.
Daha sonra sözü alan Nuh Bektaş “Folklor ve Metinlerarasılık” çalışmasını anlattı. Çalışmada öncelikle metinlerarasılık kavramın ne olduğunu açıklamaya çalışarak başlandığının altını çizdi. Metinlerarasılık’ın bir bakış açısı olduğunu, olay örgüsü ve anlatma şekillerinde çeşitli değişiklikler olabileceğini aynı zamanda folklore de anlayış bakımından yabancı olmadığını söyledi. Bu kapsamda metnin ne olduğu sorusunu sormamıza yardımcı olduğunu belirtti. Bununla beraber “Metin yaklaşımlarında sadece yazılı ve kayda alınmış nesnelerin mi yoksa anlam içeren her nesneyi metin diye tanımlayabilir miyiz?” sorularını sormamıza da yardımcı olacağını belirtti. Çalışmanın, bir metnin sadece kendinden ibaret olup olmadığını tartışmamıza olanak sağladığının altını çizen Nuh Bektaş metnin başka metinlerle nasıl bağlantıları olabilir sorularını sormamızı ve araştırmamızı sağlayacak mahiyette olduğuna dikkat çekerken çeşitli örneklerle sağlamlaştırılan çalışmanın önemini vurguladı. Folklorun ve metinlerarasılık kavramının sadece kendi alanını değil pek çok sanat dalını da etkileyecek niteliğe sahip olduğunu belirterek konuşmasına son verdi.
İÜ Türk Halkbilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin düzenlediği İstanbul Seminerlerinin on birincisi 20 Aralık 2017 tarihinde saat 14.00’te Türk Halkbilimi Uygulama Ve Araştırma Merkezinde gerçekleşti. Programın açılış konuşmasını Türk Halkbilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdulkadir Emeksiz yaptı
50 YILDIR "MERAK" PEŞİNDE
M. Sabri Koz konuşmasına kendisini tanıtarak başladı. Çocukluğundan itibaren yaşadığı tecrübelerden ve öğrendiği bilgilerden örnekler vererek sözlerine devam etti. Kendisini heveskâr, fakat sadece bir heveskâr değil, meraklı bir heveskâr; meraklı bir heveskâr değil, meraklı bir heveskâr ve talebe olarak tanımlayan Sabri Koz kütüphanelere merakının küçük yaşlarda başladığını söyledi. Öğretmen okulunda iken Cumhuriyetin ilk yıllarından kalma 3000 kitap bulunan bir kütüphane keşfettiğini belirtti. Fırsatını bulduğu an kütüphaneye koştuğunu söyleyen M. Sabri Koz kütüphanede Folklor Araştırmaları Dergisini okumaya başladığını anlattı. Eskiden şiir, roman, deneme yazdığını söyledi.17 yaşında Sakarya’da öğretmen olduğunu belirterek köylerde derleme yaptığının altını çizdi. Her şeyi yerinde görerek orijinal bilgiler elde ettiğini vurguladı. Öğretmenlik aşkıyla 25 yıl burada çalıştığını söyledi. Ne arkadaş, ne ev ne iş, ne mahalle değişikliğinden hoşlanmadığını belirtti. İstanbul’da bir okulda çalıştığını söyledi. Editörlük deneyimlerini anlatırken aynı zamanda hocaları ile birlikte çeşitli okumalar yaptığının altını çizdi. M. Sabri Koz, Orhan Şaik Gökyay’ın öğrencisi olduğunu vurgularken aynı zamanda hocasıyla olan anılarından bahsetti.
20 yaşında sahafların müşterisi olduğunu belirten M. Sabri Koz ilk yazma kitabını, ilk cönkünü Sahaflar Çarşısında bir tezgâhtan aldığını söyledi. Kitaplığındaki her yazmanın bir hikâyesi olduğunu anlatırken bu yazmaları toplayarak bir kütüphane oluşturduğunu vurguladı. Cönk, mecmua ve defter arasındaki ayrımların nasıl yapılması gerektiğine dair bilgilerini paylaştı. Kitapların isimlerini içeriklerinden değil, şekillerinden aldıklarını belirtti. Özellikle gençlerin çok çalışması ve çok okuması gerektiğini aynı zamanda kütüphanelerden olabildiğince yararlanmaları gerektiğinin önemine dikkat çekti. M. Sabri Koz konuşmasına Nasreddin Hoca fıkrasından bir örnek vererek son verdi. Program M. Sabri Koz’ a Prof. Dr. Hayati Develi tarafından plaket verilerek sona erdi.
NURETTİN TOPÇU’YU ANMA ETKİNLİĞİ
13 Mayıs 2016 tarihinde 15.30-17.00 saatleri arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Kurul Odası’nda Prof. Dr. Emin IŞIK ve Prof. Dr. Musa Kazım ARICAN’ın konuşma yaptıkları Nurettin Topçu’yu Anma Etkinliği gerçekleşti.
100. YILINDA ERMENİ MESELESİ
2 Nisan 2015 Perşembe günü Doç. Dr. Fatih Mehmet Sancaktar’ın oturum başkanlığında ve Doç. Dr. Recep Karacakaya ile Yrd. Doç. Dr. Recep Karaca’nın konuşmacı olarak katıldığı “100. Yılında Ermeni Meselesi” başlıklı konferans düzenlenmiştir.
Programda geçmişten günümüze Türk-Ermeni ilişkileri ve bu ilişkinin tarihsel boyutu üzerinde durulmuş olup tehcir noktasına nasıl gelindiği açıklanmıştır.
HAYALİ CENGİZ SAMSUN KARAGÖZ İCRASI
Yoğun bir seyirci katılımıyla gerçekleştirilen program soru-cevap kısmıyla son bulmuştur.
ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYAT'NIN SOSYO-KÜLTÜREL ART ALANI
Bibliyografya Çalışmaları
5. Uluslararası Barikat Film Festivali
5. Uluslar arası Barikat Film Festivali kapsamında İstanbul Üniversitesi Türk Halkbilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Edebiyat Fakültesi’nin ortak yürüttüğü çalışma çerçevesinde 5 Aralık 2014 Cuma günü Edebiyat Fakültesi Amfi 5 nolu derslikte film gösterimi gerçekleştirilmiştir.Aynı günün akşamı ise İstanbul Üniversitesi Cemil Bilsel Konferans Salonu’nda daha geniş kapsamlı olarak Barikat Film Festivali gösterimi, Anadolu Ateşi gösterisi, Ege Konseri gerçekleştirilmiştir.
Dilin Çekirdeği
Sadi Yaver Ataman'ın Eserlerinde İstanbul Folkloru
Türk Halk Hikâyelerinde Kadın
Eyüp Sultan Türbesi Etrafında Teşekkül Eden Efsaneler
İstanbul Üniversitesi Türk Halk Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından üçüncüsü düzenlenen İstanbul Halk Bilimi Seminerleri çerçevesinde 30 Mayıs 2012 tarihinde saat 14:00’da Marmara Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Halk Edebiyatı Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Nursel Uyanıker tarafından Eyüp Sultan Türbesi Etrafında Teşekkül Eden Efsaneler adlı etkinlik gerçekleştirilmiştir. Akademisyenler ve öğrenciler tarafından yoğun ilgiyle karşılanan etkinlikte Türk halk edebiyatının önemli türlerinden olan efsanelerin derlenmesi ve derlenen malzemenin incelenmesi hususunda Eyüp Sultan örneği üzerinden bilgiler aktarılmıştır. Konuyla ilgili olarak İstanbul Üniversitesi Türk Halk Edebiyatı Anabilim Dalında doktora tezi hazırlamış olan Nursel Uyanıker alanda karşılaştığı zorlukları özellikle Türk Halkbilimi alanında uzmanlaşmak isteyenlerle paylaşmış, onlara tavsiyelerde bulunmuştur. Özellikle lisansüstü eğitimine devam eden öğrencilerin katıldığı program bu yönüyle öğrenciler için ufuk açıcı olmuştur.
Geleneksel Türk Okçuluğu Günü
“İstanbul Üniversitesi Türk Halk Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi” ile “Kültür ve İktisat Birliği” ortak çalışma olarak Türk kültürünün kaybolmaya yüz tutmuş önemli öğelerinden geleneksel okçuluğumuzun hatırlanması ve tanınması amacıyla İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Genel Kurul Salonunda 11 Mayıs 2012 tarihinde 14.30 ile 17.30 saatleri arasında “Geleneksel Türk Okçuluğu Günü” düzenlemiştir.
Geleneksel okçuluğumuzun tanınması ve dirilmesi arzusuna gönül vererek yurtiçinde konuyla alakalı birçok çalışmaya öncülük eden ve hâlen “54. Orta Geleneksel Okçuluk Topluluğu”nda çalışmalarına devam etmekte olan Turgay Tümke, “Geleneksel Türk Okçuluğu” adlı bir konferans vermiştir. Tümke’nin konferansının ardından öğrenci tebliğlerine geçilmiş ve İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencileri konuyla ilgili araştırmalarını birer sunumla paylaşmışlardır.
Öncelikle Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü 4. sınıf öğrencilerinden Anıl Şen, “Okmeydanı ve Kemankeşler Tekkesi” adlı bir konuşma gerçekleştirmiş, konuyla ilgili bilgilerini görsel unsurlarla süsleyerek aktarmıştır. Daha sonra yine aynı bölümde 4. Sınıf öğrencisi olan Furkan Karatopraklı “Klasik Edebiyatımızda Ok ve Yay Kavramları” adlı bir konuşma yapmış, konuyla ilgili olarak klasik edebiyatın önemli şairlerinin divanlarını inceleyen Karatopraklı bu divanlarda ok ve yay kavramlarına nasıl, niçin, hangi unsurlara bağlı olarak yer verildiği gibi konular üzerinde değerlendirmelerde bulunmuştur. Ardından Serap Altuğ adlı öğrencimiz “Destanlarımızda Ok ve Yay Kavramları” adlı bir tebliğ sunmuş, Türk destanlarında ok ve yay kavramlarının hangi amaçla kullanıldığı konusunda değerlendirme ve tespitlerini aktarmıştır. Öğrenci tebliğleri çerçevesinde son olarak Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü 4. sınıf öğrencilerinden Cenk Küçük “Yeniçeri Ortaları ve Solaklar” adlı tebliğini sunmuş, konuyla ilgili yapmış olduğu araştırmalar sonucu edinmiş olduğu tespitlerini ilgililerle paylaşmıştır.
Konferansın ve öğrenci tebliğlerinin ardından “İçinden Ok Geçen Türküler” adlı Halk Müziği Dinletisi gerçekleştirilmiştir. Dinleti çerçevesinde bağlamada Kazım Ünür ve Koray Burak Erdemir, kavalda Hasan Bilgilioğlu solist Meliha Kılıç’a eşlik etmiştir. Ok ve yay kavramlarına çeşitli şekillerde yer veren pek çok türkü icra edilmiştir.
Dinleti sonrasında Turgay Tümke ve ekibi ok atışları gerçekleştirmiş, anlatılanları uygulamalı olarak da ilgililere sunmuştur.
Geleneksel Türk Okçuluğu Günleri adlı etkinlik öğrencilerin de sunumları ile katılımının sağlanması, unutulmaya yüz tutmuş bir geleneğin genç nesillere akademik araştırmalar yapan bir kurumun çatısı altında hatırlatılması, bu geleneğe karşı ilgi uyandırılmaya çalışılması bakımından çok faydalı olmuştur.
Hikâyelerde Türkiye'nin Türküleri
Halk Hikâyeciliğinin Yeni İcra Ortamı Olarak Sinema
Evliya Çelebi Programı
UNESCO’nun 2011’i Evliya Çelebi yılı ilan etmesi dolayısıyla yurt çapında çeşitli kuruluşlar tarafından birçok etkinlik düzenlenmiştir.
İstanbul Üniversitesi Türk Halk Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi de bu anlamlı yıl dolayısıyla Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencilerinin katkılarıyla 7 Haziran 2011 tarihinde Edebiyat Fakültesi Genel Kurul Salonunda “Evliya Çelebi Programı” düzenlemiştir. Akademisyen ve öğrencilerin yoğun ilgisiyle gerçekleştirilen program yaklaşık üç saat sürmüştür.
Program; Türk Halk Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi müdürü Prof. Dr. Şeyma Güngör’ün açılış konuşmasıyla başlamıştır.
Programda ilk olarak Yrd. Doç. Dr. Ferhat Aslan “Evliya Çelebi’nin Hayatı ve Eserleri” adlı bir konuşma yapmıştır. Aslan, konuşmasında öncelikle Evliya Çelebi’nin hayatına kronolojik olarak değinmiş, daha sonra onun kişiliği hakkında bilgi vermiş ve son olarak da Evliya’nın seyahatlerinden ve seyahatlerinin sonucunda ortaya çıkan Seyahatname adlı eserden bahsetmiştir.
Daha sonra Doç. Dr. Abdulkadir Emeksiz “Kaynak Olarak Evliya Çelebi, Seyahatname” adlı bir sunum yaptı. Emeksiz öncelikle Seyahatnamenin nitelik ve önemi, Seyahatname’ye dair çalışmanın zorlukları hakkında bilgiler vermiştir. Daha sonra Evliya Çelebi’nin amaçları ve kaynaklara yaklaşımını vurgulamıştır. Son olarak da araştırmacıların Seyahatname’ye yaklaşımından bahsedip Seyahatname’yle ilgili çeşitli bilim dallarında yapılan yüksek lisans ve doktora tezlerinden örnekler sunmuştur.
Prof. Dr. Muhammet Nur Doğan, edebiyat ve metinleri anlamada kaynak olması konusunda Evliya Çelebi’den bahsetmiştir. Seyahatname’nin araştırmacıların tespit edemedikleri bazı noktalara ışık tuttuğunu vurgulamıştır. Doğan, bu konuda kendi tespitlerinden bazı örnekler sunmuştur.
Oğuzhan Bozkuş isimli öğrenci “Evliya Çelebi ve İbn-i Batuta Seyahatnamelerinde Ayasofya Algısı” isimli bir konuşma yapmış ve Evliya Çelebi ile İbn-i Batuta Seyahatnameleri’nde Ayasofya’nın nasıl geçtiği mukayeseli olarak örneklerle ifade edilmiştir.
Prof. Dr. Hayati Develi ise “Evliya Çelebi Ne Söyler, Nasıl Söyler” adlı konuşmasıyla Evliya Çelebi’ye dil ve üslup açısından yaklaşmıştır. Develi, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde genel olarak nelerden bahsettiğine ve bahsettiği hususları nasıl bir dil, üslup özellikleriyle yazıya geçirdiğine değinmiştir. Evliya Çelebi’nin kendisine has kimi zaman gerçek ve tarihi bilgilere dayanan kimi zaman ise mübalağalı üslubu hakkında bilgiler vermiştir.
Son olarak da Müzisyen Levent Güler “Evliya Çelebi ve Türk Müziği” adlı konuşmasıyla Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde yer alan müzik enstrümanları ile çeşitli makam ve usullerden bahsetmiştir.
Program, Levent Güler’in icra ettiği XVII. yüzyıl Türk müziği örnekleri ve öğrencilerin misafirlere ikramıyla son bulmuştur.
Ahmet Rasim'e Göre Eski İstanbul'un Tipleri
Japon Medyasında Türk İmajı
2010 Türkiyede Japon yılı olması dolayısıyla yurt çapında çeşitli kuruluşlar tarafından birçok etkinlik düzenlenmiştir.
İstanbul Üniversitesi Türk Halk Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi de bu anlamlı yıl dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte 27 Ekim 2010 tarihinde Edebiyat Fakültesi Kurul Odasında “Japon Medyasında Türk İmajı” konulu toplantıyı düzenlemiştir. Akademisyen ve öğrencilerin yoğun ilgisiyle gerçekleştirilen program yaklaşık üç saat sürmüştür.
Program; Türk Halk Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi müdürü Prof. Dr. Şeyma Güngör ve İstanbul Kültür Mirası ve Kültür Ekonomisi Envanteri Projesi koordinatörü Hakan Tanrıöver’in açılış konuşmalarıyla başlamıştır.
Programda ilk olarak Doç. Dr. Abdulkadir Emeksiz “İstanbul Halk Kültürü Grubu Çalışmaları” adlı konuşmasıyla İstanbul Kültür Mirası ve Kültür Ekonomisi Envanteri Projesi dahilinde yürütülen çalışmaları tanıtmıştır.
Daha sonra Yrd. Doç. Dr. Ferhat Aslan “Uzaktaki Yakınımız: Japonya” adlı bir sunum yapmıştır. Aslan konuşmasında Japon tarihi ve kültürü hakkında önemli bilgiler vermiştir.
Prof. Dr. Hayato Yamanaka, “Japon Medya Kültüründe Türk İmajı” adlı konuşmasını yapmıştır. Konuşmanın simultane çevirisi Türk Halk Edebiyatı Anabilim Dalı doktora öğrencisi Kiyoko İto tarafından gerçekleştirilmiştir.
Japon medya kültürünün çizgi film ve çizgi roman gibi türleri dünya çapında çok yoğun bir ilgiyle takip edilmektedir. Ancak günümüzdeki Japon medyasını anlamak için yakınçağa kadar geriye doğru bir seyir takip etmek gerekmektedir. Bu Japon medya kültürü tarihini anlamamızı sağlayacaktır. Prof. Dr. Hayato Yamanaka bizlere Japon medya kültürünün tarihini bu bağlamda anlatmış ve tarihten gelen özelliklerini tanıtmıştır.
Japon medyasında (gazete, televizyon, çizgi film ve pop müziği ağırlıklı olmak üzere) Türk imajının, daha özel anlamda da İstanbul imajının nasıl olduğu, bu dalın uzmanı Prof. Dr. Yamanaka tarafından dile getirilmiştir.
Yamanaka’nın yapmış olduğu konuşmanın ardından katılımcıların soruları cevaplanmıştır.
Neyzen Emrah Dede tarafından Türk müziği icrası gerçekleştirilmiş, daha sonra Japon müziğinin geleneksel enstrümanı koto eşliğinde Wakako Terada tarafından Japon müziğinden örnekler sunulmuştur.
Son olarak Yoko Abe ve Kinuko Sakamoto tarafından ünlü Japon çay seramonisi gerçekleştirilmiştir. Program, Türk Halk Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin misafirlere ikramıyla son bulmuştur.